Salgın süresince eğitimi akamete uğratmadan devam ettirmek, mesleklerini ifa etmek için fedakârlıkta bulunan, risk alan, toplumsal destek gruplarında gönüllü olarak yer alan, aşı konusunda duyarlılık göstererek büyük oranda aşısını yaptıran eğitim çalışanlarının sağduyusu ve özverisi görmezden gelinmemelidir.
Salgının sona ermesini eğitimciler de arzu etmekte,okulların açık tutulabilmesi için gereken tedbirleri almaya ve bu tedbirlere uymaya özen göstermektedir.
Tüm bunlara rağmen,eğitim-öğretimi olumsuz etkileyecek, eğitim çalışanlarını zor durumda bırakacak ve karşı karşıya getirecek, uygulaması da mümkün olmayan PCR testi zorunluluğu sürdürülebilir ve yönetilebilir bir süreç değildir.
Bu hatalı uygulama neticesinde eğitim çalışanlarına dayatılan, okullarda mesleklerini ifa edebilmek için aşı bilgilerini, aşı olmamış iseler PCR test bilgilerini ibraz etmelerinin istenilmesinin hukukî bir dayanağı bulunmamaktadır. 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, idareye bu yönde bir yetki vermediği gibi Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırı olarak kişinin rızası olmaksızın hem sağlık bilgilerinin istenilmesinin hem de aşılamayı bireysel bir tercih olmaktan çıkarıp zorunlu bir sonuç hâline getirecek dayatmacı idari tasarrufların hukuk devletine yakışmayacağı ortadadır.
Bu doğrultuda eğitim çalışanlarından aşı bilgilerinin veya PCR test sonuçlarının ibrazının istenilmesinin hukuken mümkün olmadığı açıktır. Aynı şekilde söz konusu bilgileri ibraz etmeyen eğitim çalışanlarının herhangi bir idari yaptırıma tabi tutulması da hukuka aykırıdır.
Anayasal ve yasal haklarını kullanarak rızaları olmaksızın tıbbi müdahaleye tabi tutulmak istemeyen, özel nitelikli kişisel veri olan aşı ve PCR test sonuçlarını paylaşmak istemeyen eğitim çalışanlarının, bu nedenle disiplin soruşturması/cezası veya idari para cezası yaptırımına tabi tutulmaları hukuk devleti ilkesinin ve kanunların apaçık ihlalini teşkil edecektir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, bu süreçte bu türden hukuka ve kanuna aykırı yaptırımlara tabi tutulan/tutulmaya kalkışılan üyelerimizin yanında olarak gerekli her türlü hukuki desteği verecek; hukuksuzluğun bir oldu bittiyle kural hâline getirilmesine sessiz kalmayacağız.